Yemek konusunda İngiltere’de soğuk sandiviç, mikrodalga’da 5-6 dakikada pişecek tek kişilik yemekler, hazır çorbalar, hazır salata, tek kişilik meyve salataları, ufak tatlılar falan çok büyük sektör. Marketlerde 1 reyon tamamen böyle ürünlere ayrılıyor… Sabah işe giderken ve öğle aralarında bu reyonları çekirge sürüsü gibi talan ediyo insanlar…
İşe başlarken Türkiye’deki gibi sağlık raporu isteniyor ama dışardan başka bir şirket minibüsle gelip görme, işitme, nefes testi falan yaptı. Ayrıca alkol ve uyuşturucu testi yapılıyor, bildiğin idrar testi 🙂 Türkiye’de işe başlarken idrar testi var mıydı hatırlayamadım.
Sürekli ingilizce konuşmak değişik oluyor. İnsanlar benimle konuşurken sakince tane tane konuştukları için bir sıkıntı olmuyor. Ama kendi aralarında konuşurlarken, özellikle espri falan yapıyorlarsa pek anlamıyorum.
İlk hafta bir sürü insanla tanıştım ama haliyle isimleri hatırlamıyorum, en ufak bi fikrim yok 🙂
İngiltere’de esnek çalışma saati uygulaması çok yaygın. Ama benim şansıma bu işyerinde yok. Onun için Efe paşanın okula gitme gelme işlerini eşimin çalışma saatlerini değiştirerek hallettik. Ben akşam iş çıkışında okuldan alıyorum.
Burada haftalık çalışma saati genelde 37 saat… Ben de 8-16 çalışıyorum… Akşam 4’te işten çıkıyorum, bi garip hissediyor insan 🙂