Geçen hafta Cuma günü teee Eylül ayında yaptığım trafik kazasının mahkemesi vardı.
Mahkeme, tamamen karşıdaki sürücüyü yargılamaya yönelik. Benlik bir durum yok. Olay gayet net olduğu için polis raporuna göre karşı sürücüye otomatik olarak dava açıldı. Kamu davası denen olay bu heralde. Zaten polis raporunda ve bana gelen mahkeme davetinde ben tanık (mağdur) konumundayım.
İlk olarak okumaya üşenen arkadaşlar için direk sonucu özet geçeyim:
Hatunun ehliyetine 6 ay el kondu, bir de üstüne mahkeme masrafı ve ne kadar olduğunu bilmediğim bir para cezası aldı.
Sicilinde daha önce de trafikten alınmış bir cezası varmış. Bu yüzden eğer bu 6 ay içinde araba kullanırsa direk hapis cezası alacakmış.
6 ay sonunda ehliyete tekrar başvurması gerekiyor. Tekrar başvururken ehliyet sınavına tekrar girecek mi bilmiyorum. İnternette o konuya mahkeme karar verir ve çoğu durumda tekrar ehliyet alırken extended(uzatılmış) teste girmesine hükmeder diye okudum. Ama bu arkadaşa bu konuda ne dediler bilmiyorum.
Detay:
İlk olarak Şubat ayı için bir mahkeme bildirimi gelmişti ama sonradan duruşma ertelendi, yeni tarihi daha sonra bildireceğiz diye mektup gelmişti. Daha sonra ise Haziran ayında olacak diye mektupla haber verdiler. Bu sefer mektuba ek olarak e-mail ile de haber verdiler gözlerim yaşardı 🙂
Anladığım kadarıyla Şubat ayında ertelenen duruşma öncesinde hakim, savcı ve karşı taraf mini bir duruşma yapmışlar. Konu net olduğu, suç sabit olduğu için, kadına suçu kabul et mahkeme falan uğraşmayalım demişler. Fakat arkadaş neyine güvendiyse suçu kabul etmemiş.
Gönderdikleri mektuba 7 gün içinde cevap vererek duruşmaya katılıp katılmayacağımı söylememi istiyorlar. Onun dışında herhangi bir yardıma ihtiyacım varsa belirtmemi istemişler. Örnek olarak duruşmadan bir gün önce oraya gelerek mahkeme ortamını görmek istersem bunu ayarlayabileceklerini yazmışlar.
———-
Cuma sabah mahkeme binasında güvenlikten geçince karşıda merdivenleri görüp kafadan yukarı çıktık. Etrafta ofisler, işinde gücünde insanlar var. Savcılar, avukatlar falan olsa gerek 🙂 Böyle dan dün girdik binaya kimse bişey sormadı 🙂 Etraftaki panolara bakıp nereye gitmemiz gerektiğini anlamaya çalıştık. Sonra ordaki birine sorunca yanlış geldiğimizi, güvenlikten geçince hemen yandaki kapıdan ‘witness care unit’e gitmemiz gerektiğini söyledi.
Türkçesine tanık ilgilenme/bekleme birimi denir herhalde. Burası baya VİP bekleme salonu gibi bir yer. Geniş koltuklar, çay, kahve, yiyecek içecek otomatları, tv, kitap – dergi falan var. Burada çalışan gönüllüler var, içeri girince hemen biri sizinle ilgileniyor.
Bu gönüllü arkadaş ilk olarak neler olacağını anlatıyor. Hakimler saat 10 gibi gelir, duruşmalar başlar. Öncesinde savcı gelerek sizinle dava hakkında bilgi paylaşımı yapacaktır. Detay sorularınızı ona sorabilirsiniz, benim içerik hakkında konuşmaya yetkim yok dedi.
Mahkeme ortamının resmini gösterdi. Benim nerede oturacağımı, hakimlerin avukatların falan nerede oturduğunu gösterdi. Soruları avukatlar soracak ama cevabı hakimlere bakıp ver dedi. İnsanlara en çok bu olay garip geliyormuş – ki hakkaten öyle.
Bir de yemin konusu var. Eğer dini inancın varsa, istediğin bir tanrı/kutsal kitap üzerine (ortamda sadece 4 büyük dinin kitabı var sanırım) yemin edebilirsin. Dini inancın yoksa “tüm içtenliğimle” falan diye başlayan daha seküler bir metin okuyorsun.
Metinler böyle bir şey ->
“I swear by ………. (according to religious belief) that the evidence I shall give shall be the truth the whole truth and nothing but the truth.”
“I do solemnly, sincerely and truly declare and affırm that the evidence I shall give shall be the truth the whole truth and nothing but the truth.”
Sonra olayın üzerinden çok uzun zaman geçtiği için hatırlamak istersiniz diyerek daha önce polise verdiğim ifadenin bir kopyasını getirdi. Eğer polisin el yazısını okuyamazsam bir yere kadar yardımcı olabileceğini ama ifadenin hepsini okumaya yetkisinin olmadığını belirtti. – Gönüllü diye hiç bi yetki vermemişler garibime 🙂
Son olarak da bir form ve zarf verdi. Bu formu doldurup ilgili fişlerle birlikte postalarsam harcamalarımın, hatta işyerinden ücretsiz izin aldıysam bunun bile karşılanacağını söyledi. Formu okudum, yol-benzin parası, otopark ücreti veya toplu taşıma bileti falan ödeniyor. Özel durumlarda taksi ücreti ödenir yazıyor. Eğer şehir dışından geldiysem veya dava 1 günden fazla sürüyorsa otel parasını falan karşılıyorlar. – Adalet sistemini kurmuşlar hakkaten! –
Biraz beklemeden sonra savcı hanım geldi. Böyle ufak tefek, hafif çikolata renkli bi abla. Kafamdaki savcı imajını yerle bir etti kendisi 🙂 Ben savcı deyince baya kelli felli bi adam bekliyodum. Ama sanki Suits dizisi gerçekmiş gibi Meghan Markle (evet hani şu geçenlerde Prens Harry ile evlenen) tarzında bi savcı hanım kızımız çıkageldi.
İlk olarak benim maddi bir kaybım var mı? Araba – sigorta işlemleri hallodu mu? Bu konuda bir şey istiyor muyum diye öğrendi. Sanırım benim durumdan extra şikayetçi olup olmadığım önemli. Gazetelerde arada saçma sapan tazminat davalarının haberlerini okuyoruz ya, belki de öyle bir şey yapabilirdim 🙂
Sonra karşı taraf hakkında açıklamalara başladı. Şubat ayında suçunu kabul etmediği falan anlattı. Şimdi de ayağını kırmış, tekerlekli sandalye ile geldi. Ayrıca benefitlerle* yaşadığı için bu duruşmaya avukat tutamamış, bir kez daha ertelenmesi talebinde bulunacakmış.
Biz ‘ne avukatı ya’ gibisinden şaşkın şaşkın bakınca “ben de avukat tutarak ne olmasını beklediğini anlamıyorum” dedi 🙂 “Üzerindeki 3 suçtan ciddi olan 2sı zaten sabit, onlara avukat hiç bir şey yapamaz. Sadece kazayı bildirmemek suçunu savunabilir” diye de ekledi.
Senin bir itirazın yoksa, kadının suçlardan ikisini kabul edip cezaya razı olmasını isteyeceğim. Kazayı bildirmemek zaten çok hafif bir suç, onu savunmak için mahkemeyi ertelemenin bir anlamı yok. Ayrıca, eğer diğer suçları kabul ederse mahkemenin seni dinlemesine ve mahkemeye çıkmana gerek kalmaz dedi.
Bir filmde olsak “Adalet mülkün temelidir savcı hanım, size güveniyorum gereğini yapın !” gibi bir replik gelirdi ama o an sadece itirazım yok dedim 🙂
Memnuniyet anketi
Bu sırada witness care unit hakkında bi memnuniyet anketi tutuşturdular elime. Bu bekleyiş sırasında hem sürecin işleyişi hakkında çok güzel ve açıklayıcı bilgilendirmeleri hem de fiziksel bekleme ortamı çok profesyonelce. Hadi benim durumum gayet basit fakat çok daha ciddi davalardaki tanıklar için mahkeme ortamları çok stressli olabilir. Bu açıdan böyle bir birimin olması, beklerken konuya hakim kişilerin seninle ilgilenmesi insanlar için çok rahatlatıcı ve adalet sistemine iyi bir katkı sunuyor bence. Dolayısıyla ankette tam puan verdim. Ayrıca, normalde böyle anketlerde yorum kısımlarında hiç uğraşmam fakat bu sefer arkadaşları motive edici bir iki teşekkür cümlesi yazdım 🙂
Bir iki saat falan daha bekledik ortamda. Saat 1 gibi savcı geldi. Mahkeme bitmiş; kararı, kadının aldığı cezayı falan açıkladı. Detaylı karar mektubu postayla gelecekmiş. Her şey bittiği için ortamda herkes birbirine teşekkür etmeye başladı. Ardından da bizi arka kapıdan Manchester sokaklarına saldılar 🙂
Sonra haftasonu için komşu ülke Galler’in 🙂 turistik kasabası Llandudno’ya yolculuk başladı. Önümüzdeki hafta gezi yazımın konusu burası…
Bu trafik kazası hakkındaki diğer yazılarım:
Trafik kazası (18 Eylül 2017)
Trafik kazası – Güncelleme (9 Ekim 2017)
Trafik kazası sonrası sigorta şirketinin çakallığı (5 Şubat 2018)