Tek cümle ile – Afrika’ya falan fazla uzağa gitmeden, İngiltere’de ufaktan safari qeyfi 🙂
Knowsley, Liverpool’un biraz dışında bir kasaba. Safari park’I ise hayvanat bahçesi gibi düşünebiliriz. Ama hayvanat bahçesinin içinde hayvanların olduğu yerde arabayla gezdiğini düşün. Safari Park işte – anladın sen onu 🙂
Bu parkta yaşayan hayvan arkadaşlar hayvanat bahçesinde yaşayan akrabalarına göre biraz daha şanslı. Biraz daha diyorum çünkü yine sınırlı, çitlerle çevrili bir bölgedeler ama ufak kafeslerde değil en azından büyük bir arazi içinde yaşıyorlar.
Şu haritadan da anlayacağınız gibi arabayla hayvanların yaşadığı bölgelerin içinden geçen yolu takip ediyorsunuz.
Arabayla gezilen bölge dışında bir de “foot safari” diye adlandırdıkları yürüyerek gezilen bir rota var. Bu kısım hayvanat bahçesi gibi. Ama bir hayvanat bahçesi kadar çeşitlilik yok tabi. Bu kısmı tam anlamıyla gezmedik ama fok balıklarının olduğu havuz kısmı güzeldi. Değişik bir ayrıntı olarak havuzun alt tarafına geçip camlı bölmeden havuzun içine bakılabiliyor.
Bir de yarasaların olduğu bir bölüm var. Mağara gibi karanlık yapmışlar. Ben camlı bir bölme arasından yarasalara bakacağız diye umarsızca girdim içeri ama baya bildiğin yarasalar etrafında uçuyo. Böyle sana çarpıyolar falan 🙂 Enteresan bir ayrıntı olmuş.
Bunlar dışında restoran, park, oyun alanı ve çocuklar için ufak bir lunapark bölümü de var. Para harcamanız için hiç bir ayrıntıyı atlamamışlar yani 🙂
Buraya restoran ve yemek konusunda bir not düşeyim. Parkın önündeki otopark alanı çok büyük ve çimler, ağaçlar, gölgelik bölgeler falan var. İllaki restoranda yemek zorunda değilsiniz. Bizim de yaptığımız gibi çimlerin üzerine yayılıp ufak çaplı bir piknik yapabilirsiniz.
Daha detaylı bilgi ve ücretler için www.knowsleysafariexperience.co.uk adresi bir tık uzağınızda. Biletleri online almak %10 indirim sağlıyor. Bir de sitedeki takvimi incelerseniz belirli dönemlerde baya büyük indirimler oluyor.
Eğer siteyi incelerseniz özellikle çocukların ilgisini çekecek bir çok değişik aktivite var.
Bir de bilet alırken karşınıza ‘Baboon bus’ diye bir seçenek çıkacak. Eğer içerde kendi arabanızla değil de, safari parkın minibüsü ile gezmek isterseniz, onun biletini de ayrı almanız gerekli. Biz iki aile kendi arabalarımızla girdik ama içerde araba sürmek istemiyorum veya maymunların olduğu bölgeden korktum derseniz böyle de bir seçeneğiniz olduğu bilin. Maymun bölgesinden niye korkabileceğinizi aşağıda bizim deneyimlerimiz bölümünde anlattım.
~~~~~ Bizim deneyimimiz ~~~~~
Girerken sağda solda uyarı tabelaları var. Eğer büyük hayvanlar size doğru yaklaşırsa paniğe kapılmadan arabayı yavaşça sürerek uzaklaşın diye 🙂
Gergedan abimize selam vererek, hörmetler abicim diyerek yanından sakin sakin geçtik.
Eğer fotoğraf kesmezse şöyle de bir gergedan ailesi videomuz var.
Devekuşu duruma gayet alışmış umarsızca arabaların arasında geziyor…
Maymunlar bölümü açık ara en eğlenceli bölüm. Sonuçta bu maymun bireyler eğlenmeyi bilen, sağa sola şaka yapmaktan çekinmeyen haylaz arkadaşlarımız 🙂
Burada bir bilgi / uyarı yapayım. Maymun bölümüne girmeden “güvenli rota” denen maymun bölgesinin kenarından maymunları uzaktan seyrederek geçebilirsiniz. Çünkü ingilizcede de “cheeky monkey” diye tabir edilen maymun arkadaşlar arabaların üzerine çıkıyor ve orayı burayı karıştırırken ufak tefek zararlar verebiliyor. Ya da toptan bütün parkuru Baboon bus ile gezebilirsiniz.
Mesela silecekleri çekiştiriyorlar, aynalarla oynuyorlar falan. Hatta kapıyı açmaya çalışıyolar :)) Eğer bi maymun arabanın üzerindeyken silecekleri çalıştırırsanız, bilin ki çıkışta yeni bir silecek alma ihtimaliniz çok yüksek 🙂
Bizim arabayı beğenmediler, bizim arabaya hiç çıkmadılar ama birlikte gittiğimiz diğer arkadaşların arabasına ufak bir dokunuş yaptılar. Ön cam su fışkırtma zamazingosunu kopartmışlar. Peugeot’larda bu su fışkırtma şeysi ön kaputta ufak bi plastik çıkıntıymış. Onu yerinden söküp yemeye çalışmış ama sonra beğenmeyip geri ön camın oraya atmış. Biraz uğraştıracak ama geri takılabilecek bir parça…
Benim videoda maalesef bu anlattığım eğlence, kaos ortamı yok. Dediğim gibi bizim arabaya hiç çıkmadılar. Ama internette biraz ararsanız maymunlarla ilgili komik bir çok video var.
En başta bahsettiğim iri cüsseli arkadaşlara saygı gösterme durumunu bütün arabaların yak hayvanına yol vermesinden anlayabiliriz 🙂
Bundan sonra aslanların olduğu bölgeye girdik. Buranın girişinde her ne kadar uyarı tabelaları olsa da, görevliler tekrar arabaların tavanını kontrol ediyor. “Convertible” diye tabir edilen üstü açılır kapanır arabalarla giriş yasak. Sonuçta içerdeki aslan hayvanı. Bir maymun değil 🙂
Böyle bir kontrol olunca bu bölge için bizdeki beklenti arttı. Maymunlar bölgesinden yeni çıkmışız, bu sefer arabanın üstüne aslan çıkabilir diye bir heyecan oldu. Ama ormanlar kralı, etçil arkadaşları böyle 10 metre ötede gayet uyuz uyuz yatarken görünce hayal kırıklığı oldu.
Aslanların günde 13.5 saat uyuduğunu da göz ardı etmemek lazım – Kaynak wikipedia 🙂 – Sene 2019 itibariyle halen Türkiyeden wikipedia’ya girilemiyor ama siz bana inanın, girip baktım ben burdan…
Son olarak da şöyle bir geyik fotomuz var ama geyik bu coğrafyada çok var. Mesela bizim ordaki Dunham Massey parkta etrafta geziyolar. Yanlarından yürüyerek geçiyoruz. Onun için bizi pek heyecanlandırmadı ama buraya fotoğrafını da koyayım. Sonuçta bu blogda objektif bir yayın yapıyorum, hayvanlar konusunda taraf tutmak bize yakışmaz 🙂
Çok güzel görünüyor Emre. Ben de yapılacaklar listeme aldım bu parkı 🙂 Bu güzel yazı için teşekkürler ayrıca.
Selen
Ben de teşekkür ederim Selen 🙂