Geçen hafta Pazar günü (2 Eylül) Blackpool’da Lytham Saint Annes plajında uçurtma festivali vardı.
Ulaşım / elektrikli araba
Ulaşımı yine elektrikli araba ile yaptık. Plaj evden 62 mil uzaklıkta. Yolculuk büyük oranda otobanda olacağı için yasal hız sınırı olan 70 mil/h civarında giderim. Hava güzel olduğu için arabayla bu şekilde tek şarjda yaklaşık 75-80 mil civarında bir uzaklığa gidebiliriz. Yani oraya gidince veya dönüş yolunda otobandaki tesislerin birinde arabayı şarj etmem gerekiyor.
Plugshare haritasından bakınca Lytham’da Best Western Glendower Hotel’de şarj cihazı olduğunu gördüm. Ama yorumlarda şarj cihazının olduğu park yerleri elektrikli arabalara özeldir diye işaretlenmediği için benzinli arabaların park ettiği ve otel çalışanlarının da bu konuda bir şey yapmadıkları yazıyordu.
Otel, festivalin yapıldığı plaja çok yakın olduğu için arabayı orada şarj edersek festival otoparkında yer arama telaşından da yırtmış olacağız. Bazı yerel yönetimler Pazar günleri ve mesai saatleri dışında park yerlerini ücretsiz yapıyor. (Halkçılık ilkesi bu muydu ya?) O yüzden festival alanındaki otopark ücretli mi bilmiyorum ama bu şekilde ondan da yırtmış olacağız tabi 🙂
Gidiş yolunda sorunsuz şekilde otele ulaştık, oteldeki iki şarj aletinden birisi yorumlarda yazdığı gibi benzinli bir araba tarafından işgal edilmiş ama diğeri boştu. Boştu derken bir tane sandalye vardı 🙂 Sandalyeyi çekip şarj aletini kullanmadan önce resepsiyondan kibarca bir izin isteyeyim dedim. Normalde şarj aleti kilitli değilse takıp şarj etsem kimse bişi demez. Resepsiyondaki görevli gayet umarsızca kullanabilirsin tabi sorun yok dedi.
Otellerdeki şarj cihazlarını kullanırken sanırım şarj aletleri ve kullanılan elektrik otelin olmadığı ve ayrıca çok kullanılan / uğrunda sıra beklenilen bir şey olmadığı için otel müşterisi olup olmadığını önemsemiyorlar. Şimdiye kadar otellerdeki şarj cihazlarını kullandığımda hiç biri bir şey demedi. Buradaki şarj networku de “ZeroNet”miş. ZeroNet ağında herhangi bir app veya RFID kart okutmadan kabloyu şarj aletine fütursuzca takıp şarj ediyorsunuz.
Biz festivalde vakit geçirirken burada arabayı ücretsiz park ve şarj ettik. Böylece %100 şarjla dönüş yolunda da hiç durmadan emisyonsuz bir yolculuğu daha tamamladık.
Festival
Festival alanı çok güzeldi. Plajda olması ayrı bi güzel olmuş çünkü resimlerde de göreceğiniz üzere gel gitten dolayı deniz çok fazla uzağa gitmiş. O kadar uzağa gitmiş ki denizi göremiyorsunuz bile, ortam sanki çöldeymişsin gibi. Her taraf kum 🙂
Bu fotoğrafı festival alanın en ucundan çektim…
Bunu ise aynı noktadan arkamı dönerek çektim… Hesapta deniz kenarında kumsaldayız 🙂
Bi alanı çevirmişler, oraya sadece “sigortalı uçurtmacılar” girebiliyor. Bu bölgede gökyüzünde duran şekil şekil uçurtmalar bağlı ve uçurtma şovları burada yapılıyor. Müzik festivallerindeki sahne gibi işte…
Onun dışında etrafta çeşit çeşit uçurtma satılan standlar, çocuklar için büyük bir çadırın içinde uçurtma yapma atölyesi, yemek standları ve yine çocuklar için küçük çaplı bir lunapark kurmuşlar. Baya baya atlı karınca falan bir iki tane lunapark aleti koymuşlar. Deniz akşam buraya kadar yükselmeyecek heralde, yarım gün için yapılabilecek bir şey değil çünkü. Bu gel git seviyesi mevsimsel olarak da baya değişiyo demekki…
Festival ortamını baya özlemişim ama. Bir müzik festivali gibi olmasa da, güzel hava, etrafta bir sürü aynı amaç odaklı insan, kumlara oturup sağa sola bakmak, uçurtmaları izlemek falan iyi geldi…
Panaromik Resim
(İnternetiniz kotalıysa) Kota düşmanı resim çektim. Tam tamına 60Mb’lik panaromik resim. Olduğum yerde tam bir tur dönerek uç uca eklenmiş resim.
Gel git ile denizin nereye kadar çekildiği bu resim ile daha net anlaşılıyor.
Sayfanın yüklenmesine bir zeval gelmesin diye bu resmi download linki olarak veriyorum. İsteyen telefonuna, bilgisayarına indira gandi…
–Panaromik Foto – (Yeni pencerede açılır, bağlantı kalitenize göre biraz sabır gerektirebilir)
Landyacht racing
“Landyacht” dedikleri enteresan aletlerle yarış yapıyorlardı. Türkçesi kara yelkenlisiymiş. İlginç geldiyse https://en.wikipedia.org/wiki/Land_sailing adresinden daha detaylı araştırabilirsiniz, yarış kuralları falan yazıyor.
Ama Türkiye’deyseniz wikipedyaya giremiyorsunuz. Sonuçta wikipedia dünyanın bilgisini içeren beleş bir ansiklopedi. Mazallah bir şeyler öğrenirsiniz falan sonra sıkıntı oluyo devletimize. Onun için başka kaynaklardan bakarsınız artık.
İlginç rastlantı: Tee geçen seneki “Artık rüzgar ile yol alıyorum” yazımın başlığına konuyla alakalı bir görsel ararken farkında olmadan wikipedyaki kara yelkenlisi görselini kullanmışım (indira gandi). Bu kara yelkenlisi neymiş diye okurken resim tanıdık geldi 🙂
Şuraya bir tane de video bırakayım. Kullanması baya eğlenceli bir alete benziyor. Detayını sormadım ama kullanması kolay olan giriş seviye modellere deneme amaçlı bir kaç tur bindiriyorlardı.
Stunt Kite
Spor uçurtma… Az rüzgarda olduğu yerden havalanabilecek ve havada türlü türlü estetik hareketler yapabilecek şekilde dizayn edilmiş, ayrodinamik uçurtma.
Genelde paraşüt veya üçgen şeklinde oluyor. Bildiğimiz uçurtma gibi bir tane iple değil de, iki tane iple uçuruluyor. İki elde iki iple uçurtmayı kontrol edip havada antin kuntin hareketler yaptırabiliyorsunuz.
Yıllar önce Türkiyede böyle bir uçurtmam vardı ama bir tane terliksi hayvana odunç vermiştim, geri vermemişti. Çektiğim videoları izlerken uçurtmalara sanki bu hareketleri yaptırmak çok kolaymış gibi görünse de, hiç öyle değil… Şovu yapanlar işin profesyoneli – adamlar “sigortalı” bi kere 🙂
Buyrun videolara…
* Genel bilgilendirme: Şovlar sırasında arada uçurtmalar yere iniyor, sanki düşmüş gibi oluyor. Bu şovun bir parçası, yere indirip tekrar havalanabildiğini akrobatık sekilde vurgulamak için…
O hareketleri yapmak yetmezmiş gibi bir birleriyle etkileşim içinde yapıyorlar. Bir de 3 kişi aynı yerde uçurduğu için iplerin karışması riski falan…
Beatles’ın ‘Come Together’ şarkısı eşliğinde şarkının temasına uygun olarak bir araya geliyorlar falan. Resmen uçurtma klibi çekiyorlar…
Burda da amcam şov için 6 tane uçurtmayı birbirine bağlamış. Uçurtmalar neredeyse adamı havalandırıp götürecek, bazen kayıyor adam kumların üzerinde. Bi sakata gelmesin diye de iki kişi sürekli yanında duruyor. Uçarsa falan tutacaklar adamı 🙂
İskelenin girişinde bu neşeli amcamlar çalıyordu.
Bu tip bir müzik grubu görünce aklıma hep bilgisayar oyunu “Mafia” aklıma geliyor 🙂