FLR (M) – yani İngiltere yerleşim vizesinin uzatması – başvurusunu bu ay içinde yapacağım. Geçen haftasonu bu vizenin şartlarından biri olan İngilizce sınavına girdim.
Bu sınava “Secure English Language Testing (SELT)” diyorlar. Haliyle secure falan gibi kelime oyunu yaptıkları için de bu sınava yapmaya yetkili kurumlar var. Öyle her kursa, her sınav merkezine güvenmiyorlar. Bu kurumlar zamanla değişebilir, onun için eğer sınava girecekseniz ‘her zaman‘ olduğu gibi gov.uk sayfasından bi kontrol etmenizde fayda var…
Şu an sadece iki tane yetkili kurum var. Trinity Collage London ve IELTS SELT Consortium. İkisinin de fiyatı aynı. İkisi de £150 ‘u almadan sertifikayı vermiyor… (Mart 2019)
İngilizce sınavlarının geçerlilik süresi 2 yıl. Ayrıca,
İlk vize için – A1 seviyesinde
FLR için – A2 seviyesinde
ILR için ise B1 seviyesinde sertifika gerekiyor
Detay için gov.uk sayfası bir tık uzağınızda-> https://www.gov.uk/government/publications/guidance-on-applying-for-uk-visa-approved-english-language-tests
UK NARIC – Diploma denkliği
Eğer İngilizce öğretim yapan bir üniversiteden mezunsanız, vizenin İngilizce şartını karşılamak için UK NARIC diploma denkliği de yapılabilir. Ben bunu da yapabilirdim ama UK NARIC sayfasına bi girdim baktım hızlıca nedir nasıl yapılıyor bu iş diye. En önemlisi kaça patlıyor diye 🙂 Bu iş için de aynı şekilde £150 üzerine bir bardak soğuk su içiyorsunuz.
Nasıl yapıldığını çok detaylı incelemedim fakat diploma denkliği vermek için diplomanın yanında transkriptinizi de istiyolar. Hayatımda hiç üniversiteden transkript almadım. Topu topu bilgisayardan 10-15 sayfa bir çıktı verecekler ama eminim ki üniversitelerimiz bunu ha deyince vermezler ve karşılında acaip makul(!) bir ücret alırlar.
Web sayfasında yazdığına göre NARIC bir hafta içinde denklik belgesini onaylıyormuş.
Aslında ilk yerleşim vizesi başvurusunu yaptığım zaman (‘İngiltere yerleşim vizesi – Benim başvuru sürecim #1‘ yazısında anlatmıştım ) bu denkliği alsaydım şimdi sınava girmezdim.
Şimdi terazinin bi tarafında üniversiteden transkript alma – bekleme , NARIC’e belge yollama – bekleme var. Diğer tarafında ise ‘sınava girivereyim ya nolcak’ üşengeçliği var. Hangi tarafın ağır bastığını tahmin ettiniz siz 🙂
Üstüne 2 kere sınava girip yaklaşık 300 £ yerine, bir kere 150 £’a denklik alma avantajı olsa bile yaşasın üşengeçlik. ‘kafam rahat olsun abi’
2.5 yıl sonra bu sefer ILR vizesi var, onun için de B1 seviyesi sertifikası da gerekiyor. Ama her ne kadar İngilizce sınav sertifikalarının 2 yıl geçerliliği olsa da, FLR(M) için şu an B1 sertifikası verirsem ve kabul edilirse, 2.5 yıl sonra suresi geçmiş olmasına rağmen ILR için tekrar aynı belgeyi kullanabilirmişim. Gov.uk’de öyle yazıyor.
Onun için daha sonra tekrar sınava girip uğraşmamak için şimdiden B1 sınavına girdim.
Sınava yetkili iki kurumunda Manchester’da sınav yeri var. Trinity Collage’in sonunda yazan London kelimesi okulun adı, Londra dışında da şubeleri var 🙂 İkisine de online kayıt olabiliyorsunuz. IELTS SELT Consortium’da Cumartesi için boş yer 3 hafta sonra vardı. Trinity Collage London’da ise önümüzdeki haftasonu için yer vardı, hemen kayıt oldum.
Sınav için kayıt olurken BRP kartındaki veya pasaporttaki bilgilerle kayıt olunuyor. Sınava da BRP kartını veya pasaportu getirmek gerekiyor. Ayrıca bir de ‘topic form’ çıktısı alıp doldurmanız gerekiyor. Sınav topu topu 10 dakika sürüyor. Bunun ilk 5 dakikasında kendi seçtiğiniz bir konu üzerine konuşuyorsunuz. Bu ‘topic form’a bu konuyu ve konu hakkında 5 tane muhtemel soruyu yazıyorsunuz.
Sınava girişte yine ehliyet sınavındaki gibi bütün eşyalarınızı kilitli dolaba koyuyorsunuz, üst-baş, cep araması yapılıyor. Kulağımın içinde bluetooth kulaklık var mı diye bile bakıyor 🙂 – Hadi Ehliyet sınavı – Teorik bölüm tamam da, 10 dakkalık bire bir konuşmada kim nasıl kopya çekecek kardeşim ya? Bokunu çıkarma deyiminin uygulamalı eğitimi…
Sınavda bir İngiliz ile (büyük ihtimalle emekli öğretmendir 🙂) ufak bir odada, masa başında 10 dakika muhabbet ediliyor. Aşırı basit bir şey. Bunun ilk 5 dakkası zaten sizin seçtiğiniz bir konu. Sonra examiner başka bir konu seçiyor ve o konu hakkında karşılıklı konuşuyorsunuz.
Ya pratik ehliyet sınavı yazısını yazarken de examiner’in Türkçesini düşündüm düşündüm bulamadım. Türkçede sınav yapan kişiye ne denir? Denetçi dicem değil, gözetmen hiç değil. Öğretmen? Hoca? (ki kendisi camidedir) Sınavcı? Sınavatör?
Bilemiyorum…
Bilemiyorum Altan…
Ben konu olarak elektrikli araba seçtim. Hahaaha. Adam büyük bir merakla baya bir şey sordu ve dinledi zaten. Sonra kendisi sınavın kalan kısmında konuşmak için benim seçtiğim konu müzik dedi ve ne tarz müzik dinlersin diye sordu. Ben de genelde metal dinlerim diyince şaşırdı adam, beklemiyordu tabi. Benim de dinleyemediğim tek müzik türü metal dedi 🙂 Ardından müzik konusunda biraz daha muhabbet ettik.
Metal müzik Türkiye’de popüler mi diye sordu. İçimden “dayı sen naptın, biz gençken metalciliğimizin en şaşalı döneminde polis rock barları basıp uzun saçlı siyah giyen gençleri satanist diye gözaltına alıyodu” dedim, ama dışımdan “yok” dedim, “hiç popüler değil 🙂 “
Sonra konuşurken bi ara Emre tamam sınav bitti teşekkürler dedi, elimi sıktı. Ben odadan çıktım, başka bir görevli geldi ve “Bravo, sınavı üstün başarıyla geçtin” diye ‘examiner’ın doldurduğu bir formu bana verdi. Sonra da Facebook ve Twitter sayfamızı beğenip, olumlu yorum yaparsan çok seviniriz diyo.
Ya üstün başarı falan geçin böyle süslü lafları kardeşim. Haybeye sınava giriyoz, bir sürü para veriyoz bir de iyi yorum istiyo… Asıl siz benim profilime gelip yorum yapın, teşekkür edin 🙂 Gerçi ortamdaki herkes süper kibar, yardımcı, her şey sorunsuz, tam vaktinde hallodu.
O an yaparım tabi ya nolcak diye düşünüyodum ama sonradan olayın sıcaklığı geçince vazgeçtim. Sonuçta sınava girmeyi ben istemiyorum, zorunlu bir şey bu. Prensip olarak zorunlu bir şeye – hem de seçim şansım yoksa – şirin şirin yorum yapamam.