Arabayı 1 aydır kullanıyorum, artık iyice alıştım…
İlk olarak karşılaştığım temel sorularla başlıyım. Otoparklarda şarj ederken veya işyerinde insanların ilk sorduğu sorular:
- Evet, tamamen elektrikli. Benzin motoru yok. Bildiğin pil var arabada, kabloyla şarj ediyom
- Dolu pil ile 60 mil (100km) civarında menzili var.
- Sürat, kağıt üzerinde max 100 mil/h yapıyor (160 km/h) ama henüz 80 mil/h den yukarısını denemedim. Burada otobanlarda bile hız sınırı 70 mil/h – 110 km/h
- Boş pil evde prize bağlarsam 8 saatte, şarj cihazına bağlarsam 4 saatte tamamen doluyor. Rapid charger’a gidersem 30 dakikada %80 e getiriyor.
Elektrikli araba deyince insanın aklına ilk başta böyle afilli, şekilli, enteresan dizaynlı konsept bi araba geliyor ama gerçekte tip olarak benzinli arabalardan çok da bi farkı yok. En belirgin fark önünde soğutma için ızgara yok. Çünkü soğuması gereken bir motor olmadığı için sürtünmeyi azaltmak adına arabanın önünde hava ızgarası yok.
Arabanın şıpoylerde güneş paneli var. Aslında sırf şekil olsun diye yapmışlar, küçücük el kadar panelin pile hiç bir şekilde katkısı olamaz. Zaten 12V’lük aküye bağlıymış. Aküye de pek bi faydası yok gibime geliyo ama en azından 3-5 bi akım veriyo işte… Sıfır modellerde 300 pound extra yazıyor – çok gereksiz.
Carwings çok fantastik bir şey. İpucu veriyorum: “şeylerin interneti” 🙂
Arabaya internettten bağlanıyorum. Laptop veya cep telefonu uygulaması ile… Arabanın şarj durumunu görüyorum. Eğer prize bağlıysa şarjı başlatabiliyorum veya zaman ayarlıyabiliyorum. Yani akşam işten gelince arabayı prize bağlıyorum fakat gece 12’den sonra elektrik ucuzlayınca şarj olmaya başlasın diyebiliyorum.
Ayrıca, klimayı açıp kapatabiliyorum 🙂 Sabah evden çıkmadan 10 dk önce açınca araba sıcacık oluyo… Aynı şekilde bu da zaman ayarlı olabiliyor. Arabaya, hafta içleri 7:15’te açalım klimayı aslan diyebiliyorum…
Bunun dışında Carwings portalinde enerji tüketimi, kaç mil yol gidildi, yolculuk sayısı, süresi gibi veriler tutuluyor. Bu verileri kaydetmek için navigasyonu açtığınızda her seferinde izin istiyor.
Bakım, MOT (araç muayene) ve yıllık vergi zamanlarını da tutuyor ve zamanı gelince hatırlatıyor sanırım. Arabanın yıllık vergisi 0 ama yine de ilgili kuruma haber vermek gerekiyormuş. Vergisi tamamdır diye belge alınıyor.
Arabanın sürüş inanılmaz keyifli. Motor titremesi ve gürültüsü yok. 2 aydır elektrikli araba ile geziyorum, çok feci alışmışım. Geçenlerde eski usul (!) arabaya bindim ışıklarda beklerken bi an bu araba titriyo ya bi sorun mu var acaba diye düşündüm 🙂
Araba o kadar sessiz ki 20 mil’den yavas giderken yayaları uyarmak için extra ses çıkarma özelliği eklemişler. Düğmeyle açılıp kapatılıyo. “kıhhhh” gibi acaip bi ses çıkartıyo. Sanki masaya bişiy sürtüyomuşsun gibi enteresan bi ses…
Elektrik motoru ile tekerler arasında vites kutusu falan yok. ‘direct drive’. Onun için çok sağlam ivmeleniyor, birden kalkıyor. Trafik ışıklarında fırlayıp gidebiliyorum. Her türlü apaçilik için çok müsait. Filmlerdeki gibi sağa sola “vıığğn vıığn” yapamıyorum ama 🙂
Bu tarz anlık çok güç vermeler pili hızlı harcadığı için arabayı biraz daha insan gibi sürmek isteyenlere “ECO” modu yapılmış. Torku ve ilk kalkış hızını biraz limitliyor.
‘Regenerative braking’ diye bir şey var. Gazdan ayağını çekince veya frenleme yapınca elektrik motoru terse dönmeye başlıyor, enerji üreterek pili şarj ediyor. Eco mode ayrıca regenerative braking’i de arttırıyor. Yani gaz pedalını bıraktığım an araba boşta gitmiyor, inceden fren yapıyor…