İstatistik bir bilim dalı değil ama sevdiğimiz, kullandığımız bir araç. Maç 2,5 üst olur derken bile istatistik kullanıyoruz aslında 🙂 Ben de bu hafta tarihe not düşmek için kendimce bir istatistik paylaşacağım:
Bu haftasonu itibariyle şimdiye kadar elektrikli arabalarla yaptığım yol 10000 mil oldu… (16000 km)
Bu yazıyı okurken aklınızın bir köşesinde bir görüntü dursun. Bir ilkokul önünde bekleyen araba. Egzozundan duman çıkıyor. Ama estetiği bozmamak için duman az çıksın. Hatta araç dizel olsun, baya baya zehirli gaz çıksın arabadan ama duman az olduğu için sanki bir şey yokmuş gibi davranalım. Sonra kamera arka planda okul ve çocuklar gözükecek şekilde egzoza inceden zum yapsın.
Sonra bir de elektrikli arabalarda benzin, dizel yanmadığını, herhangi bir emisyon olmadığını düşünün. Ama o ilk görüntü hep aklınızın bir köşesinde kalsın. Unutmayın sakın…
Kia Soul EV ile yaklaşık 800 mil
İşe ilk başladığımda araba alana kadar 1,5 ay bunu kiralamıştım. (Kiralık elektrikli araba – 1 aylık durum)
Birinci Nissan Leaf ile yaklaşık 4200 mil
İlk aldığım elektrikli arabaydı (Nissan LEAF 1. ay değerlendirmesi) ama yaptığım trafik kazası ile pert oldu (Trafik kazası)
İkinci Nissan Leaf ile şimdilik 5000 mil yaptım
Kasımda 24000 mil’deyken almıştım (Yeni araba aldım + bonus ‘road trip’) geçtiğimiz haftasonu 29000’i gördüm.
Bu bilgiyi paylaşmamdaki amaç elektrikli arabaların gayet rahat kullanılabilir olduğunu ispatlamak. Günlük işe git gel ve şehir içi kullanımı için muhteşem bir teknoloji. Petrole göre hem daha çevreci, hem de çok ucuz. Ha bir de motor gürültüsü yok. Ayrıca teknoloji yerinde durmuyor, sürekli ilerliyor. Dolayısıyla kullanım alanı yaygınlaşıyor ve ucuzluyor.
Şimdilik bir kaç tane büyük otomobil firmasının tek şarjda 150 mil menzil yapabilen arabaları ulaşılabilir, insani fiyatlarda. Fakat bir kaç yıl içinde çoğu otomobil firmasının elektrikli modelleri piyasa çıkacak ve 250, 300 mil menzil makul fiyatlara gelecek.
Olayın çevre boyutunda “sanki elektrik üretirken çevreyi kirletmiyoruz” diyenlere 2 cevap verilebilir:
Birincisi; elektriği güneş, rüzgar gibi yenilenebilir kaynaklardan tertemiz üretebiliriz. İngiltere’deki en büyük iki elektrikli araba şarj istasyonları ağı tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriği dağıtıyor. Ecotricity ve Chargemaster. Chargemaster konusunda daha önce yazdığım yazıyı okuyabilirsiniz (Artık rüzgar ile yol alıyorum). Ayrıca, İngiltere’de evinizin enerji sağlayıcısını istediğiniz zaman değiştirebilir, Ecotricity veya Bulb gibi temiz enerji tedarikçilerini kullanabilirsiniz.
İkincisi ise, hadi diyelim elektriği doğalgaz santralinde falan ürettik ve arabada o elektriği kullandık. Bu durumda en azından petrolü şehrin içinde, evlerimizin yanında yakmıyoruz. Ayrıca aynı mesafeyi petrol yakarak giden arabaya göre doğayı yine çok daha az kirletiyoruz.Çünkü elektrikli arabada enerji verimliliği (elektrik enerjisinin hareket enerjisine çevrimi) çok yüksek. %60 civarında. Petrol yakan bir arabada ise bu oran %20 civarında.
Petrol yakan arabalarda gereksiz bir ısı enerjisi dönüşümü var mesela. Aşağıdaki termal kamera fotoları kısa bir yolculuktan sonra çekilmiş. Elektrikli arabada sadece tekerlekler ısınırken diğer arabada motorun olduğu bölge gereksiz yere ısınıyor.