
Yeni telefon aldım. Tepsi gibi. Kocaman. Artık #tepsiciyiz. “Samsung Note 8”. Yanında hediye olarak da Samsung VR ile geldi. İkisini de hızlıca bir inceledim, ikisi de çok fantastik aletler.
Yıllar önce bir kaç kişide görünce dalga geçiyodum, “bak bak kafası kadar telefonla konusuyo” veya “telefon diye laptop ile konusuyo” falan diye. Ama devran döndü ve artık bende kafam kadar telefonla geziyorum. Zamanında iyi ki daha büyük konuşmamışız 🙂
En son telefonumu 2013 yılında almıştım. O zaman en yeni Samsung modeli S4’tu. Bu 4-5 yıl içinde iki kere yeni pil aldım ve son 2 yıldır falan ekranın sol üst tarafı kırık şekilde kullanıyordum. Sanırım artık S4 ile yolları ayırmanın vakti gelmişti…
Bu tarz elektronik eşyaları çok değiştirmeyi sevmediğim için ilk alırken fiyat/performans açısından mümkün olduğunca iyi ve yeni teknoloji olanı alıp uzun süre kullanayım diye mantığım var. Ne kadar doğru bilmiyorum ama şimdiye kadar hep öyle yaptım.
Ama bundan sonra bu konuda fikrimi değiştirebilirim çünkü İngilterede finans konusunda çok mantıklı duran seçenekler var. Bildiğimiz klasik taksit olayının dışında araba için PCP (Personal Purchase Contract) gibi seçeneklerin telefon için olanları bile varmış. Şu an İngilterede 2-3 yıllık bir adres kaydım olmadığı için kullanamıyorum ama ilerde kullanmayı planlıyorum. Bu yazıyı bulandırmıyım ama finans, taksit ve PCP konularında daha detaylı bir yazı yazacağım. (Yazınca unutmazsam gelip buraya linkini koyacağım)
Sürekli telefon değiştirmediğim içinde telefon teknolojisi nereye geldi, telefonlara ne gibi gereksiz özellikler eklediler falan sadece sağda solda gördüğüm reklamlardan öğrendiğim bilgiler kadardı. Fakat yaklaşık son bir yıldır yeni telefon almayı düşünüyorum, onun için ufaktan araştırıyordum.
Bu son 1 yıl içinde; ne alsam ki? İphone saflarına mı geçeyim? Oha ağır çekim yapabilen kameralı telefonlar varmış, aa bu çift kamera işi ne güzelmiş, çift sim kartlı telefon alsam güzel olabilir falan gibi düşüncelerle geçti.
Telefon fiyatları da çok pahalı olduğu için bu düşünce faslı 1 yıl sürdü… Note 8’i ilk başlarda hem kocaman hem de çok pahalı diye kafadan elemiştim ama sonradan mağazalarda telefonun gerçeğini elime alınca ısındım alete 🙂 Aslında S8 çok güzel telefon, S8 almayı düşünüyodum ama ibreyi Note 8’e kaydıran sebeplerin en başında çift kamera özelliği geliyor. Eğer S8’in çift kameralı modelleri olsaydı, onu alırdım.
İkinci sebep ise çift sim kart takılabilme konusu. Türkiye sim kartını ne kadar daha kullanırım bilmiyorum ama bir süre daha o telefonu açık tutacağım – Banka..vs işlemleri için lazım oluyor. 1 yıldır iki telefonla gezmekten bıktım. Hatta işyerinden vermeyin, ben telefonu ne yapacağım desem de bir de iş telefonu verdiler. Son 2-3 aydır 3 telefonla geziyorum ya…
Bir de bitcoin (teknik olarak Ethereum) işlerinden durduk yerde iyi bir para kazanınca “haydan gelen huya gitsin, kazandığım parayı telefona yatırayım” dedim. Böylece en önemli kriter olan para konusunu çözmüş oldum. – Evet, sonunda geçen ay kripto para dünyasına girdim. O işleri de baska bir yazıda anlatırım.
Telefonu Samsung Store’dan aldım. Carphone Warehouse gibi sim kart kampanyası ile birlikte alınca çok ucuza gelen mağazalardan alabilmek için yine en az 2 yıllık İngiltere adresi mevzusu açılacak falan diye uğraşmadım hiç. Ayrıca, Çift sim kartlı versiyon sadece Samsung Store’larda satılıyor.
Hatta Samsung’un “Samsung Upgrade Programme” diye bir şeyi var. Faizsiz 24 ay taksit yapıyor, ayrıca istersen telefonun yeni modeli çıktığı zaman eskiyi getirip yenisi ile tekrardan taksite girme gibi bir program var. Öyle alayım, telefonu değiştirmesek bile en azından 24 ay taksit yapmış oluruz diye düşündüm ama 3 yıllık İngiltere adresi istediler.
Kısaca çift kamera olayının ne olduğunu anlatayım…
Çift kameranın daha fazla piksel, daha fazla optik zoom, telefoto çekebilme gibi bir çok özelliğinin yanısıra en bilinen özelliği ise fotolara “Live Focus” denilen derinlik katabilme özelliği. Bu işi eskiden fotoğraf makinelerinde diyafram ve enstantane ikilisi ile ayarlıyorduk. Arka planı bulanıklaştırıp fotoğrafını çektiğin nesneyi netleştirerek on plana çıkarma aksiyonu…
Bunu “İron Maiden – The Trooper” şişesi kullanarak bir örnek ile göstereyim 🙂
Ayrıca bu durumun şöyle bir güzelliği var (iki tane aslında)
1-) Resmi telefona raw formatta kaydediyor. Yani Background Blur miktarı ile sonradan istediğim gibi oynayabiliyorum.
2-) Telefondaki bir ayar ile bu iki fotoyuda aynı anda / tek seferde çektim.
~~~ Samsung VR ~~~
Samsung VR kurulumunu da yaptım, onunla da iki tur oynadım. İlk hislerim çok olumlu. Bu VR işi çok fantastik bisiymiş. Şimdilik sadece tutorial, resim ve youtube dan bir kaç videoya baktım. Daha keşfedilecek bir çok enteresan özelliği var ama henüz o kadar vakit ayıramadım. Biraz daha keşfedince VR hakkında yine yazarım…
