
Geçen ay yaptığım trafik kazası sonrası gelişmeler…
Kazanın detaylarını “Trafik Kazası” yazımda bulabilirsiniz
Kaza ile ilgilenen polis bilgilendirmek için telefon etti…
Dediği gibi bir süre sonra hatun karakola gelmiş… 2-3 ay sonra mahkeme olur dedi. 3 değişik suçlama ile yargılanacakmış. Sigortasız araba kullanmak, kazayı bildirmemek ve kaza sonrası kaçmak… Ayrıca benim sigorta şirketi de polis ile iletişime geçmiş, polis onlara bilgileri vermiş.
İnsanlar kaza sonrası kaçmak suçunun baya ağır sonuçları olacağını söylüyor. Mesela Rooney gibi adam sadece alkollü araba kullanmaktan dolayı 2 yıl trafikten men cezası aldı. Bu arkadaş en az 4-5 yıl araba süremez gibi geliyo bana. Bu süre sonunda tekrar araba kullanmaya başlarken bu sefer seve seve sigorta yaptıracak. Sigorta şirketleri de daha önce böyle bir trafik suçu olduğu için gelişine çakıçak, baya yüklü bir prim çıkaracak bu arkadaşa.
Yani bütün bunları göze alıp niye kaçtıkı diye düşünüyorum ama sanırım kaza sonrası bütün bunları düşünememiştir. Bu kadar düşünebilcek olsa en başta arabayı sigortasız kullanmazdı. Ya da gerçekten alkollü falandı… Mahkemede ne diyecek merak ettim…
Sigorta şirketi ile anlaştım…
Araba pert olacakmış. Aslında pert değil de, category D yapıcaklarmış. Burada kazalı arabalar kaza durumuna göre 4’e ayrılıyor. Kategori A ve B araçlar tamir edilse bile trafiğe çıkamıyor. Kategori C ağır, D ise hafif kazalı olarak tamir edildikten sonra tekrar trafiğe çıkabiliyor. Ama arabanın siciline işleniyor tabiki. Alım satım işlemlerinde görünüyor…
İki seçenek sundu Aviva; direk arabanın karşılığı para veya kazalı araba + bir miktar para (Aviva arabaya Holosko muamelesi yaptı ya…) Aslında Holosko + bir miktar paraya anlaşsam ve arabayı kendim tamir ettirsem (vaktim ve çevrem olsa) daha karlı olabilirdi ama uğraşmamak için direk parayı seçtim tabiki…
Bu arada sigortacıların arabayı değerlemesine itiraz edebiliyormuşuz. Telefonda miktarı kabul ediyor musun dediler, etmeme gibi bir şansım mı var dedim 🙂 Piyasadaki eşdeğer araçların ilanlarından 3-5 tane bulup yollarsan tekrar inceliyorlarmış. Ama kaza sonrası piyasayı tekrar takip etmeye başladım, değerledikleri rakam fazla bile geldi bana. Ben satmaya kalksam o paraya satamam muhtemelen… Onun için yök dedim iş uzamasın, kabul ediyorum 🙂
Genel olarak araba değerlemesi yapılırken haliyle kaç model olduğu ve kilometresi dikkate alınıyor. Elektrikli arabalarda ise yaptığı yoldan daha önemli olarak pil durumu var. Elektrikli araba konusunda bilgisi olmayan kişiler / şirketler bu noktayı kaçırıyor.
Anlaştığımız miktar üzerinden poliçede belirttiğim excess miktarı dışında kalanı 2-3 gün sonra bankaya yatırdılar. Excess miktarı (350 £) işe polisten rapor alınca veya olayın tamamen karşı tarafın suçu olduğu anlaşılınca ödeyecekler. O kısmı tam anlamadım ama en kötü mahkeme falan sonuçlandıktan sonra alicam diye üstünde durmadım…
Yeni araba bakıyorum…
Yine Nissan Leaf alacağım. Şu an piyasadaki en mantıklı elektrikli araba bu. Mantıklı kavramının içindeki en önemli faktör fiyatı tabi 🙂
İlk başta başka arabalar da aklıma geldi. En başta REx versiyonlu BMW i3 düşündüm, taksitle veya PCP ile ikinci el falan alayım ne güzel olur diye ama taksitle bile olsa şu an bizim için gereksiz pahalı. Sonra Vauxhall (buradaki Opel) Ampera’mı alsam diye bir araştırdım ama onların da 2015 modelleri 14k £ falan. Her ne kadar çok iyi bir araba olsa da sonuçta üretimden kalkmış bir plug-ın hybrid için o kadar para verilmez diye vazgeçtim.
En sonunda şimdilik arabaya çok para gömmeyelim diye düşündüm ve yine aynı ayar bir Nissan Leaf almaya karar verdim 🙂 Nissan Leaf’in kendince hareketli bir ikinci el piyasası var. Sonuçta, İngilteredeki en yaygın elektrikli araba.
Bu sefer 2.nesil Leaf alacağım ama. İlk arabada gen2 alıyom diye gen1 aldım. 2013 öncesinin Japon yapımı gen1, sonrasının İngiltere yapımı gen2 öldüğünü biliyordum ama piyasada az da olsa 2013 model gen1 öldüğünü bilmiyordum. Artık Leaf’in sadece konsoluna bakarak gen1-2 ayrımı yapmayı biliyorum 🙂 Mesela gen2’lerde vitesin yanında el freni yok, el freni pedalla yapılıyor. Ama buna gerek kalmaz gibi çünkü en az 2014 alıp bu gen1-gen2 konusunu kapatmayı düşünüyorum.
Gen1 ve gen2 görünüş olarak aynı fakat gen2’de yaklaşık 100 tane falan irili ufaklı mühendislik iyileştirmesi var (Otomotivden anlayanlar için: Engineering Change). Elektrik motorundaki performans iyileştirmesi, ısıtma ve klima için daha az enerji harcayan heat pump teknolojisi gibi verim/performans arttırıcı iyileştirmeler var. Ayrıca şarj kapağının altında ışık koyma gibi estetik ve kullanım kolaylığı için ufak dokunuşlar 🙂
Hatta bu sefer arabadaki fiyat performans oranını yükseltmek için Nissan bayileri dışında galerilericiler veya direk kişilerden almayı planlıyorum. Elektrikli arabalar konusunda bir kaç forum takip ediyorum, aslında oralardan denk getirirsem ucuz ve temiz olur. Sonuçta bu forumları takip eden, elektrikli araba konusuna hakim kişilerden almak çok mantıklı. Ayrıca 1 yılda elektrikli araba kullanma konusunda yeterli tecrübe ve güvene sahip oldum, onun için sadece Manchester çevresindeki ilanları değil ülke genelindeki ilanları takip ediyorum.
Zaman konusunda bir problem yoksa, elektrikli araba ile herhangi bir yere gitmek sorun değil. Ülke genelinde otobanlardaki dinlenme tesislerinin neredeyse hepsinde Ecotricity’nin “Electric Highway” rapid chargerları var. (Ecotricity, bir elektrik dağıtımcısı. Sağladığı elektriğin hepsini yenilenebilir kaynaklardan üretiyor)
Bir de elektrikli arabalar için PCP (Personal Contract Purchase) şekli ile almak çok mantıklı. Ben de öyle yapayım diye çok düşündüm ama vazgeçtim sonradan. PCP’nin detaylarını başka bir yazıda anlatayım. Ama kısaca 2-3 yıllık taksit + sonunda topluca ödeyerek arabayı satın alma veya yeni model bir araba ile yine aynı sistemle devam…
Noter meselesini hallettim…
Geçen ay Londraya konsolosluğa gidip halledemediğim bir noter işi vardı. Dert yandığım yazımda (Bu ara işlerim ters gidiyor) bahsetmiştim. Geçen hafta Londraya tekrar gidip hallettim. Çok kolay oldu, hatta işlemleri yapmaya başlayınca o süpersonik memur dediki… Aaa tapular senin üstüne değil mi? O zaman tapu detaylarına gerek yok, geçen sefer söyleseydin yapardık !!!
Evet aynen böyle dedi ! Kardeşim neyi söylesem yapardın? Daha ben lafa başlamadan tapu yanında mı? tapu detayı lazım, yoksa genel vekalet olmaz diye kafadan girdin !!!
Yapacak bişi yok, olan oldu işimi halletsin de gideyim modunda bişi demedim ama içimden neler dedim neler 🙂 Bana ‘ablam’ demesinden belliydi aslında herşey…

Bu trafik kazası hakkındaki diğer yazılarım:
Trafik kazası (18 Eylül 2017)
Trafik kazası sonrası sigorta şirketinin çakallığı (5 Şubat 2018)
Trafik kazasi – Mahkeme ve final (11 Haziran 2018)